30 Ekim 2011 Pazar

BURÇ FALI YALANI VE İSLAMDAKİ YERİ

Burç Falı

Her gün gazete köşelerinde veya internet sayfalarında gördüğümüz veya okuduğumuz burç yorumlarının aslında islamiyete aykırı olduğunu hiç düşündünüz mü ?

Burç falı, "insanları, doğdukları burçlara göre gruplayarak geleceğini okumaya, kaderine dair konuşmaya" denir. Gelecek zamanda vukû bulacak olayları haber vererek gayb* sırlarını bildiğini iddia edene falcı denir. Falcılık*, çok eski devirlerden beri bazı insanlar tarafından revaçta olan bir husustur. Özellikle daralan insanlar için gelecekten haber verme işi son derece caziptir. Geleceğin kesif karanlıkları içinde saklanan mukadderatı görmeğe beşer zekâsı yetmediğinden mukadderatın tayini için insanlar böyle bir takım hurâfe ve boş vasıtalardan yardım isteyegelmişlerdir.(Kâmil Miras, Sahih-i Buhârî Tecrîd-i Sarîh Tercüme ve Şerhi, Ankara 1974, VI, 543). 


Bizde de kendini aydın sanan bir takım gazete mensupları her gün yıldız falı hurâfesiyle insanların kaderi hakkında bir takım yorumlar yapmaktadırlar ki bunlar hiç bir ilmî dayanağa sahip değildir. Ayrıca bu asılsız yorumlar okuyucuların ruhî dengelerine olumsuz yönde etki yapmaktadır. Bu bir atma, saçma ve aldatmadan ibarettir.

Geleceği (gaybı) Allah'tan başka hiç kimse bilemez. "De ki: göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka bilen yoktur." (en-Neml, 27/65). "Gaybın anahtarları onun katındadır. Onları ancak O bilir" (el-En'âm, 6/59). Bu ve benzeri ayetler, gaybı Allah'tan başka kimsenin bilmediğine delil olmaktadır.

Falcılık İslâm'da kesinlikle yasak edilmiştir. Gayb'dan verdiği haber konusunda kâhini tasdik etmek küfürdür. (Sâdeddîn et-Taftâzânî, Kelâm İlmi ve İslâm Akâidi (Şerhu'l-Akâid), Terc, Süleyman Uludağ, İstanbul 1980, 353). 

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse gider de verdiği haber konusunda kâhini tasdik ederse, Allah'ın Muhammed'e indirdiğini inkâr etmiş olur." (Tirmizî, Tahâret,102; İbn Mâce, Tahâret, 122; Ahmed İbn Hanbel, II, 408).
İslâm âlimleri, sâbiîler gibi, tesiri yalnız yıldızlardan bilerek onlardan bir takım hükümler çıkarmaya kalkışmanın küfür ve şirk olduğunda ittifak etmişlerdir. (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VII, 5207).

"Allah bu yıldızları üç şey için yaratmıştır: Onları semanın zineti kıldı, (semaya yükselip haber toplayan) şeytanlara atılacak taşlar kıldı, kendileriyle istikamet tayin edilen alametler kıldı. Kim yıldızlar hakkında başka yorumlar yapmaya kalkarsa hata eder ve nasibini zayi eder, kendisini ilgilendirmeyen ve bilgisi olmayan hatta bilmekte peygamberler ve meleklerin bile acze düştükleri bir hususta kendini külfete sokar." Kaynak Kütubu- Sitte(Hadis No : 5759)

13 Ekim 2011 Perşembe

Hadis-i Şerif Bilgileri: Nebevi Hadis ve Hadis-i Kudsi Ne Demektir ?

Nebevî Hadis 
Nebevî Hadis Hz. Peygamber’in (asm) sözleri, fiilleri, takrirleri ile ahlâkî ve beşerî vasıflarından oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şeklidir. Mânâ ve lâfzı Hz. Peygamber'e (asm) aittir. Bu mânâda hadis, sünnet ile eş anlamlıdır.

Örneğin;
“Îmânın en üstün mertebesi, nerede olursan ol, Allâh'ın seninle beraber olduğunu bilmendir.” (Heysemî)

Fakirleri hor görmeyin. Onların hürmetine yardım görüyor ve rızıklanıyorsunuz. [Buhari]

"Dua rahmet kapılarının anahtarı, mü’minin silahı, dinin direğidir. Dua ibadettir. İbadetin özüdür." (Tirmizi)
"Hz. Peygamber(s.a.v), aciz (bezgin) ve tembel olmadığını gösteren bir yürüyüşle yürürdü." (İbn-i Asakir)

"Az da olsa sadaka verin. Parayı saklayıp vermeyene, Allah da ihsanını keser." [Müslim]

Kutsi Hadis
Kutsi hadisin ilk kaynağı Allah olduğu ve esasen hitap O'ndan geldiği için, rivayet edilirken başına, "Hz. Peygamber'in (asm) rivayet ettiğine göre Allah-u Teâlâ şöyle buyurdu" veya "Resûlullah (asm), Rabb’inden rivayet ettiği hadiste şöyle buyurdu" şeklinde bir rivâyet lafzı getirilir.
“Kutsi” “İlâhi” veya “Rabbanî” şeklinde nitelenir.
Kur’an ile hadis arasında bir mertebede olduğundan Kur’an hükmünde sayılmaz. Zira sözler Peygamber Efendimiz’e (asm) aittir.
Kutsi hadisler; genellikle Allah’ın büyüklüğünü, rahmetinin beyanını, hükümranlığının kudretini, ihsan ve ikramının bolluğunu, konu edinirler.
Resulullah (asm) bu hadislerinde Allah'tan naklen bazı İslamî hakikatları beyan etmektedir.
Kutsi hadis daha çarpıcı, daha dikkat çekici bir beyan üslubuna sahiptir.
Kutsi Hadisler;

Örneğin;
 
(Ya Âdem! Muhammed aleyhisselamın ismiyle, her ne isteseydin kabul ederdim, Muhammed olmasaydı, seni yaratmazdım.)
(Ey Resulüm! Sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım.)

(Ey Resulüm! İbrahim Hâlilim [dostum] ise de, sen de Habibimsin[sevgilimsin].)

(Evliya bir zata düşmanlık eden, bana savaş açmış olur.)

(Bir kimse, farz ibadeti yapmakla bana yaklaştığı gibi, hiçbir şeyle yaklaşamaz.)

(Bir kulum bana yaklaşırsa [sevgime ve rızama kavuşursa], ona sesleri duyurur ve saklı şeyleri gösteririm.)

(Dostlarımı insanlar içinde gizlerim, onları kimse bilmez.)

(Yere ve göğe sığmam, fakat mümin kulumun kalbine sığarım.)

(Oruç benim için tutulur. Onun karşılığını ben veririm!)
 
(Kulum, beni nasıl umarsa, onu öyle karşılarım. Öyle ise, benden hep iyilik bekleyin!)

(“La ilahe illallah” benim kale’mdir. Bunu okuyan, kaleme girmiş olur. Kaleme giren de, azabımdan kurtulur.)
(Ey Âdemoğlu! Ömrünü dünyayı toplamakla harcettin. Cenneti hiç istemedin.)
 
(Nefsini düşmanın bil! Çünkü o, bana düşmandır.)


Ayrıca; 
Kutsi Hadisler; 
Namazda okunmazlar.
Abdestsiz kendilerine dokunulabilir.
Lafızları Kur’an gibi muciz değildir.
Mana olarak rivayet edilmeleri de caizdir.
Kaynaklar: Riyaz-üs Salihin – Kütüb-ü Sitte

9 Ekim 2011 Pazar

Hayata Yön Veren Üç Maddeli Hadis-i Şerifler


Üç sınıf ümmet
Ümmetim üç sınıftır:
1- Sorgusuz sualsiz Cennete girenler,
2- Hafif hesaba çekilerek girenler,
3- Günahlardan temizlenerek girenler. (Taberani)

Dost ve düşman
Allahü teâlâ buyurur ki:
Şu üç şeye devam eden, gerçek dostumdur; bunları terk eden de, gerçek düşmanımdır:
1- Namaz,
2- Oruç,
3- Cünüplükten gusül. (Beyheki, Taberani)

Üç türlü komşu
Üç türlü komşu vardır:
1- Bir hakkı olan komşu. Akraba olmayan gayrimüslim komşudur.
2- İki hakkı olan komşu. Müslüman komşu ki, hem Müslümanlık, hem de komşuluk hakkı vardır.
3- Üç hakkı olan komşu. Akraba olan Müslüman komşudur. Bunun hem Müslümanlık, hem akrabalık, hem de komşuluk hakkı vardır.(Ebu Nuaym)

Günah yazılmaz
Şu üç kişiye günah yazılmaz:
1- Uyanana kadar uyuyana,
2- İyi olana kadar deliye,
3- Büluğa erene kadar çocuğa. (Buhari)

ÂlimlerÂlimler üç türlüdür;
1- İlmi, hem kendisine, hem de insanlara faydalı olan,
2- İlmi kendisine faydası olan, insanlara, faydası olmayan,
3- İlmi herkese faydası olan, fakat kendine faydası olmayıp helak olan.(Deylemi)

Sorguya çekilmeyenler
Şu yemeklerden sorguya çekilmeyen üç kimse:
1- İftar yemeğinden,
2- Sahur yemeğinden,
3- Misafirle yediğinden. (Deylemi)
Doğru olanlar
İslam’dan nasibi olmak, şu üç şey ile olur:
1- Namaz,
2- Oruç,
3- Zekât. (İ. Ahmed)
Üç kimse kınanmaz
Şu üç kimsenin uygun görülmeyen işleri, durumları göz önüne alınarak hoş görülmelidir:
1- İyileşene kadar hasta,
2- İftar edene kadar oruçlu,
3- Âdil hükümdar. (Deylemi)

Üç zümreKendilerinde yemin teklif edilmeyen üç kimse:
1- Evladın babasına yemini,
2- Kadının kocasına yemini,
3- Kölenin efendisine yemini. (İ. Asakir)
Lanetlenenler
Lanetlenen üç zümre şunlardır:
1- Ana babaya lanet eden,
2- Allah’tan başkası için kurban kesen,
3- Arazinin sınırını geçen, (İ. Asakir)

Ziyaret edilmeyen hasta
Ziyaret edilmesi gerekmeyen üç hasta:
1- Gözü ağrıyan,
2- Dişi ağrıyan,
3- Çıban ağrısı olan. (Taberani)

Dünya ve ahiret
Dünyayı ahirete tercih eden, şu üç şeye maruz kalır:
1- Sıkıntısı hiç eksilmez,
2- Yokluktan kurtulmaz,
3- Öyle bir hırsa kapılır ki, hiç bir zaman boş vakit bulamaz.(Taberani)

Emredilenler
Size şu üç şeyi emrediyorum:
1- Allahü teâlâya kulluk edip, Ona hiçbir şeyi ortak koşmamayı,
2- Toplu olarak Allah’ın ipine [dinine] tutunup birbirinizden ayrılmamayı,
3- Allah’ın size veli kıldığı kimselere, itaat edip onları dinlemeyi. (İbni Mace)

Yasak edilenler
Sizi, şu üç şeyden men ediyorum:
1- Dedikodudan,
2- Çok sual sormaktan,
3- Malı zayi etmekten. (İbni Mace)

Hoşlanılmayan üç şey
Allahü teâlâ üç şeyden hoşlanmaz:
1- Çok konuşmak,
2- Çok sual sormak,
3- Malı telef etmek. (Müslim)

Orucu bozmayan üç şey
Şu üç şey, orucu bozmaz:
1- Hacamat,
2- İstemeden kusmak,
3- İhtilam. (Tirmizi)

Şakası da sahihtir
Üç şeyin şakası da, ciddisi de sahihtir:
1- Nikâh,
2- Talak,
3- Talaktan dönmek. (Hâkim)

Helak edenler
Helak edici üç şey:
1- Aşırı cimrilik,
2- Nefse uymak,
3- Kendini beğenmek. (Hatib)

Kurtarıcı işlerKurtarıcı üç şey:
1- Gizli ve açık Allah’tan korkmak,
2- Fakirlik ve zenginlikte itidal üzere bulunmak,
3- Gazapta ve rızada, adalet üzere olmak. (Hatib)

Derecesini yükselten şeyler
Derece yükselten üç şey:
1- Yemek yedirmek,
2- Selamlaşmayı yaymak,
3- Herkes uyurken, gece namazı kılmak. (Hatib)

Günahlara kefaret
Günahlara kefaret olan üç şey:
1- Mescide gitmek,
2- Namazı kılıp, diğer namazı beklemek,
3- Çok soğukta, uygun abdest almak. (Hatib)

İmanı fayda vermez
Şu üç şey ortaya çıktıktan sonra, iman etmek fayda vermez:
1- Güneş, batıdan doğunca,
2- Deccal çıkınca,
3- Dabbet-ül-arz çıkınca. (Müslim, Tirmizi)

Üç ikramŞu üç ikram geri çevrilmez:
1- Yer vermek,
2- Güzel koku,
3- Süt. (Tirmizi)

Farz olan ibadetler
Şu üç şey bana farzdır:
1- Vitir namazı,
2- Kurban kesmek,
3- Kuşluk namazı. (İ. Ahmed)[Hanefi’de ilk ikisi vacib, üçüncüsü sünnettir. Diğer üç mezhepte üçü de, sünnettir.]

Fitneye düşürenlerŞu üç şey fitneye düşürür:
1- Güzel saç,
2- Güzel ses,
3- Güzel yüz. (Deylemi)

Oruçlu iken
Oruçlu iken, şu üç şeyden sakınmalı:
1- Hamama girmemeli,
2- Hacamat olmamalı,
3- Kadınlara bakmamalı. (Deylemi)

Üç felaketten korudu
Allahü teâlâ, sizi şu üç felaketten korudu:
1- Peygamberiniz, size beddua edip, topyekûn helak olmaktan,
2- Ehl-i bâtılın, ehl-i hakka galip gelmesinden,
3- Sapıklık üzere ittifak etmekten. (Ebu Davud)

İmandan olan şeyler
Üç şey imandandır:
1- Hayâ,
2- Haramdan sakınmak,
3- Haklı olsa da ısrar etmemek. (Câmi-üs-sagir)

Münafıklık alameti
Üç şey münafıklık alametedir:
1- Müstehcen konuşmak,
2- Hayâsızlık,
3- Cimrilik. (Câmi-üs-sagir)

Geciktirilmeyenler
Üç şey geciktirilmez:
1- Vakti girince namazı kılmak,
2- Hazır olunca cenazeyi defnetmek,
3- Dengini bulunca, kız veya dulu evlendirmek. (Tirmizi)

Ortak olan ve olmayan
Hak teâlâ buyurdu ki:
Ey insanoğlu, şu üç şeyin, biri senin, biri benim, biri de aramızda ortaktır:
1- Kulluk edip, bana hiçbir şeyi ortak koşmamak sana mahsustur.
2- İşlediğin amelin karşılığını vermek bana mahsustur.
3- Aramızda ortak olan, senin dua etmen, benim de, kabul etmemdir.(Taberani)

Yola çıkılan üç mescitYalnız üç mescit için yola çıkılır:
1- Mescid-i Nebi,
2- Mescid-i Haram,
3-Mescid-i Aksa. (Buhari)

Bu ümmetin üstünlüğüAllahü teâlâ başka ümmetlere vermediği üç şeyle bizi üstün kıldı:
1- Saflarımızı meleklerin safları gibi kıldı.
2- Yeryüzünün her tarafı bize mescit kılındı.
3- Su bulunmayınca, toprağı [teyemmüm için] bize temizleyici kıldı.(Nesai)

Uygunsuz hareketler
Şu üç şey, uygun değildir:
1- İmamın, sadece kendisine dua etmesi,
2- İzinsiz başkasının evinin içine bakmak,
3- Abdesti sıkışık iken namaz kılmak. (Tirmizi)

Zararı sahibine döner
Üç şeyin zararı sahibine döner:
1- Zalimin zulmü,
2- Düzenbazın hilesi,
3- Sözünde durmayanın vefasızlığı. (Hatib)

Büyük belaŞu üç kimse, başa beladır:
1- İyilikten anlamayan, kötülüğü affetmeyen âmir,
2- Hayrı görmeyip, kusuru yayan zâlim,
3- Yanındayken, eziyet eden, yokluğunda hıyanet eden kadın.(Taberani)

Üç büyük günah
Şu üç şeyi yapan, büyük günah işlemiş olur:
1- Haksız yere açılmış bir bayrak etrafında toplanan,
2- Ana babaya isyan eden,
3- Zalime yardım eden. (Taberani)

Üç şeyden korkarım
Şu üç şeyden korkarım:
1- Hakkı tanıdıktan sonra dalalete düşmek,
2- Dalalete sürükleyen fitneler,
3- Boğazına ve cinsi şehvete düşkün olmak. (Deylemi)

Kalbe sıkıntı verir
Üç şey kalbe sıkıntı verir:
1- Yemeği sevmek,
2- Uykuyu sevmek,
3- Rahatı sevmek. (Deylemi)

Acıklı azap
Şu üç kişiye acıklı azap vardır:
1- Eteklerini yerde sürüyerek yürüyen kibirli,
2- Verdiğini başa kakan,
3- Malını yalan yere yeminle satan. (Müslim)

Elim azap
Şu üç kişiye kıyamette elim bir azap vardır:
1- Yetimi okuturken ezen hoca,
2- İhtiyacı yok iken dilencilik yapan,
3- Sultana dalkavukluk yapan. (Rafii)

Helak olan üç kişi
Şu üç kişi helak oldu:
1- Çok kibirli,
2- Allah’tan şüphe eden,
3- Onun rahmetinden ümit kesen. (Buhari)

Cennet haramdırCennet haram olan üç kişi:
1- İçki müptelası,
2- Ana babaya âsi,
3- Deyyus. (İ. Ahmed)

Cennete girer
Şu üç şeyden uzak olan, sorgusuz Cennete girer:
1- Kibir,
2- Kul borcu,
3- Hıyanet. (Nesai)

İmanın tadını bulur
Şu üç kimse, imanın tadını alır:
1- Allah ve Resulünü her şeyden çok seven,
2- Sevdiğini, yalnız Allah için seven,
3- İmana kavuştuktan sonra, küfre düşmeyi, ateşe düşmekten tehlikeli bilen. (Buhari)

Ayıp olarak yeter
Şu üç huy, kişiye ayıp olarak yeter:
1- Kendi kusurunu görmeyip, başkalarındaki aynı kusuru görmesi,
2- Kendi utanç verici halini görmeyip, başkalarının aynı durumundan utanç duyması,
3- Oturup kalktığı kimselere sıkıntı vermesi. (Taberani)

Helak olan üç kişi
Şu üç kişide ihlâs yoksa helak olur:
1- Cömert,
2- Cesur,
3- Âlim. (Hâkim)

İnsanların kötüsü
İnsanların en kötüsü şu üç kimsedir:
1- Ana babaya karşı kibirli olup, onlara hakaret eden,
2- Fitne, fesat çıkaran,
3- Karı kocanın arasını açıp sonra, o kimsenin karısına sahip olan.(Ebu Nuaym)

Rahmetle nazar etmez
Allahü teâlâ, Kıyamette şu üç kişiye rahmetle nazar etmez:
1- Alış verişinde yalan söyleyerek fahiş fiyatla mal satana,
2- Gelişigüzel her şeye yemin edene,
3- Kendisinde su olduğu halde, başkasına vermeyene. (Ey Oğul İlmihali)

Şiddetli azap
Şu üç kişiye şiddetli azap edilir:
1- Zina eden ihtiyar,
2- Yalancı idareci,
3- Kibirli fakir. (Müslim)

Allah’ın düşmanları
Allahü teâlâ buyuruyor ki:
Kıyamet günü şu üç kişinin hasmıyım:
1- Benim adımı anarak söz verip, sözünden dönen,
2- Hür insanı köle diye satan,
3- İşçinin ücretini vermeyen. (Buhari)




Gıybeti haram olmayanlar
Şu üç kişinin gıybeti haram değildir:
1- Fasık,
2- Zâlim idareci,
3- Bid’at ehli. (İ. Ebiddünya)

Bakmak ibadettir
Şu üç şeye bakmak ibadettir:
1- Ana babanın yüzüne,
2- Mushaf'a,
3- Denize. (Ebu Nuaym)

Dua eden
Dua eden, şu üç şeyden birine kavuşur:
1- Günahı affedilir,
2- İyilikleri artar,
3- Kabul edilmiş ibadet sevabı alır. (Deylemi)

Reddedilmeyen dua
Üç dua ret olmaz:
1- Ana babanın evladına duası,
2- Oruçlunun duası,
3- Yolcunun duası. (Beyheki)

Nimetlere kavuşur
Şu üç şeyi yapan, dünya ve ahirette bol nimetlere kavuşur:
1- Belaya karşı sabreden,
2- Kadere razı olan,
3- Refah ve bollukta dua eden. (Deylemi)

Üç hürmeti gözeten
Şu üç hürmeti gözetenin, dini ve dünyası muhafaza edilir:
1- İslamiyet'e hürmet,
2- Resulullaha hürmet,
3- Resulullahın nesline [seyyidlere ve şeriflere] hürmet. (Taberani)

İyilik hazinesiŞu üç şeyi gizlemek, iyilik hazinesidir:
1- Hastalığı,
2- Musibeti,
3- Sadakayı. (Taberani)

Sevilmek için
Şu üç şey, seni arkadaşına sevdirir:
1- Karşılaştığında selam vermek,
2- Bir toplulukta otururken, gelince ona yer vermek,
3- Onu sevdiği ismiyle çağırmak. (Taberani)

İmandandır
Şu üç şey imandandır:
1- Az olandan da vermek,
2- Tanıdığı, tanımadığı, her Müslümana selam vermek,
3- Kendi aleyhine de olsa, âdil davranmak. (Bezzar)

İmanın tadını duyar
Şu üç şeyi yapan, imanın tadını alır:
1- İhlâsla (La ilahe illallah) diyen,
2- Severek zekâtını veren,
3- Nefsini tezkiye eden, yani, nerede olursa olsun, Allah’ın kendisi ile beraber olduğunu bilen. (Hâkim)

Güzel huylar
Üç şey Allah katında güzel huylardandır:
1- Zulmedeni affetmek,
2- Vermeyene vermek,
3- İrtibatını kesenle, iyi ilişkiler kurmak. (Taberani)

Allah’ın himayesinde
Şu üç haslete sahip olan, Allahü teâlânın himayesinde olur:
1- Bir şey verene teşekkür eden,
2- Güçlü iken affeden,
3- Öfkesine hâkim olan. (Beyheki)

Cennete girer
Şu üç haslet sahibi Cennete girer:
1- Zayıflara, güçsüzlere merhamet eden,
2- Ana babaya şefkat gösteren,
3- Emri altındakilere iyilik eden. (Tirmizi)

Üç nimet
Şu üç nimet sahibi, Davud aleyhisselamın ailesine verilen nimetlere kavuşmuş sayılır:
1- Kızdığına da, sevdiğine de, adaletli davranan,
2- Fakirken de, zenginken de, iktisatlı davranan,
3- Gizlide de, açıkta da, Allah’tan korkan. (Hâkim)

Dünya nimetleri
Şu üç şey dünya nimetidir:
1- Uygun bir binek [vasıta],
2- Saliha eş,
3- Rahat ev. (İ. Ebi Şeybe)

SabırSabır üç çeşittir:
1- Musibette.
2- İbadetlerde.
3- Haramlardan sakınmakta. (Ebu-ş-şeyh)

Ebdalden sayılır
Şu üç haslet sahibi ebdal denilen evliyadan sayılır:
1- Kazaya rıza gösteren,
2- Haram işlememekte sabreden,
3- Allah rızası için öfkelenen. (Deylemi)

Allah’a tazim
Şu üç şeye ikram eden, Allahü teâlâya tazim etmiş olur:
1- Müslüman olarak ihtiyarlayana,
2- Kur’an-ı kerimi ezberleyene,
3- İlim sahibine ikram edene. (Ramuz)

Devam eden üç amel
İnsan ölünce, şu üç şey hariç ameli kesilir:
1- Sadaka-i cariye,
2- Faydalı ilim,
3- Salih evlat. (Buhari)

Cennet ehliŞu üç şeyi Cennet ehli yapar:
1- İlim öğrenir,
2- Ölülere acır,
3- Fakirleri sever. (Deylemi)

Cimri sayılmazŞu üç şeyi yapan cimri sayılmaz:
1- Zekâtını veren,
2- Misafire ikram eden,
3- Darda kalana yardım eden. (Taberani)

Himayeye girenlerŞu üç kişi kıyamette Allah’ın himayesine girer:
1- Allah yolunda kınanmaktan korkmayan,
2- Helal olmayana el uzatmayan,
3- Harama bakmayan. (İsfehani)

Kâmil imanŞu üç haslet sahibinin imanı kâmildir:
1- Allah yolunda kınanmaktan korkmayan,
2- İbadetine riya karıştırmayan,
3- İki işten, ahiret için olanı, dünya için olana tercih eden. (Deylemi)

Cennete girerŞu üç sözü, ihlâsla söyleyen Cennete girer:

1- Rabbimin Allahü teâlâ olduğuna razıyım.
2- Dinimin Müslümanlık olduğuna razıyım.
3- Peygamberimin Muhammed aleyhisselam olduğuna razıyım. (İ. Ahmed)


Ateş görmeyen gözler
Şu üç göz, Kıyamette Cehennem ateşini görmez:
1- Allah korkusundan ağlayan göz,
2- Allah yolunda nöbette gözcülük eden göz,
3- Haramlara bakmaktan sakınan göz. (Taberani)

Sevabı en çok olan amelSevabı en çok olan üç amel şunlardır:
1- Her durumda Allah’ı zikretmek,
2- Herkese karşı insaflı davranmak,
3- Din kardeşinin maddi sıkıntısını gidermek. (İ. Mübarek)

Üç hakMüslümanın Müslüman üzerindeki üç hakkı şudur:
1- Hasta ise, ziyaret etmek,
2- Cenazesine katılmak,
3- Aksırıp Elhamdülillah derse, Yerhamükellah demek. (Buhari)

En değerli üç şeyÖyle bir zaman gelecek ki, şu üç şeyden değerli bir şey olmayacak:
1- Helal para,
2- İhlâslı bir din kardeşi,
3- Sünnete uymak. (Taberani)

İlimİlim üç türlüdür:
1- Açıklayıcı kitap,
2- Dine uygun âdet,
3- Bilmiyorum demek. (Deylemi)

Göze cila verenlerŞu üç şeye bakmak göze cila verir:
1-Yeşilliğe,
2- Akarsuya,
3- Güzel yüze. (Berika) [Buradaki güzel yüz, bakması helal olan kimselerin yüzüdür. Yabancı kadınlara, kızlara bakmak, gözü zayıflatır ve kalbi karartır.]

Bedeni beslerŞu üç şey, bedeni besler:
1- Güzel koku,
2- Yumuşak güzel elbise,
3- Bal yemek. (S. Ebediyye)

Kıymetli müminlerKıymetli müminler üç sınıftır:
1- Allah’a ve Resulullaha inanıp, mal ve canı ile Allah yolunda mücahede edenler,
2- Kendisinden, insanların, malı ve canı hususunda emin olunan kimseler,
3- Nefsinin tamah ettiği şeyi, Allah için terk edenler. (İ.Ahmed)

Şefaat edenlerŞu üç sınıf şefaat eder:
1- Enbiya [nebiler],
2- Ulema [âlimler],
3- Şüheda [şehitler]. (İbni Mace)

Allah’ın himayesindeŞu üç kişi Allah’ın himayesindedir:
1- Camiye gitmek için yola çıkan,
2- Allah yolunda savaşa çıkan,
3- Hac için yola çıkan. (Ebu Nuaym)

Yüz çevir!Şu üç kimseden yüz çevirmek gerekir:
1- Açıktan günah işleyenden,
2- Zalim idareciden,
3- Bid’at ehlinden. (İ. Ebiddünya)

Cehennem yakmazŞu üç kişiyi Cehennem ateşi yakmaz:
1- Kocasına itaat eden kadın,
2- Ana babasına itaat eden evlat,
3- Kocasını kıskanıp sabreden kadın. (Ebu-ş-şeyh)

Ancak münafık küçümser
Şu üç kimsenin hakkını ancak münafık olan küçümser:
1- Saçını Müslüman olarak ağartanı,
2- İlim sahibi olanı,
3- Adil idareciyi. (Taberani)

Üç kişiye yer verilir:Şu üç kişiye yer verilir:
1- Yaşından dolayı ihtiyara,
2- İlminden dolayı âlime,
3- Sultanlığından dolayı âdil hükümdara. (Deylemi)

Rahmete kavuşanlarAllahın rahmeti, şu üç kişiye yağar da yağar:
1- Namaz için saf tutana,
2- Gece yarısı namaz kılana,
3- Yalın kılıç, Allah yolunda savaşana. (İbni Mace)

Arşın gölgesindeŞu üç kimse, Kıyamette, Arşın gölgesinde gölgelenir:
1- Emin tüccar,
2- Adil idareci,
3- Hep namaz vakitlerini gözleyen. (Hakim, Deylemi)

Melekler istiğfar eder
Üç kişi için melekler istiğfar eder:
1- İlim öğreten,
2- İlim öğrenen,
3- Cömert olan. (Ebu-ş-şeyh)

6 Ekim 2011 Perşembe

Kur’an-ı Kerim'i Öğrenme ve Okumanın Önemi (Hadislerle)

'Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir.' (Buharî, Fedâilu'l-Kur'an, 21)

Kur'an okumaya devam ediniz. Çünkü o Kıyamet Günü'nde okuyup gereğini yapanlara şefaatçi olacaktır. (Müslim, Misafirin 252)

Kur’ân, Allah’a gökyüzünde ve yeryüzünde bulunan her şeyden daha sevimlidir. (Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân 6) 

"Hâfızasında Kur'ân'dan hiçbir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir."[Tirmizî, Sevâbul-Kur'ân 18]


Sual: Kur'an-ı kerim öğrenirken ve okurken dikkat edilecek hususlar nelerdir?
CEVAPKur’an-ı kerimi öğrenmek, öğretmek ve okumak çok sevaptır. Kur'an-ı kerimi tecvide uygun öğrenmeli ve her gün az da olsa, okumaya çalışmalıdır! Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:
(Kur'an öğrenen ve öğreten en hayırlınızdır.) [Buhari]

(Kur'an okuyan kimse, bunamaz.) [Tirmizi]

(Kur'an okunan yere rahmet ve bereket yağar.) [Buhari]

(Kur'an okunan evin hayrı artar, sakinlerini sıkmaz, melekler toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur'an okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar.) 
[Darimi]

(Her gece on âyet okuyan, gafillerden sayılmaz.) 
[Hakim]

(Kur'an okuyun! Kıyamette size şefaat eder.) [Müslim]

(Kim bir âyet öğrenirse, kıyamette onun için nur olur.) 
[Darimi]

(Bir âyet öğrenmek, yüz rekat [nafile] namaz kılmaktan daha iyidir.) [İbni Mace]

Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek ise farzdır. Yani dinlemek daha çok sevaptır. Mushafa bakarak dinlemek daha sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur'an okunan yere rahmet yağar, melekler hazır olur.) [Buhari]

(Kur'andan bir âyet dinleyen sayısız çok sevaba kavuşur.) 
[İ. Ahmed]

(Kur'anı öğrenip gece-gündüz okuyana imrenmek gerekir.)
[Müslim]

(Kur'an okuyanla dinleyen, sevapta ortaktır.) [Deylemi]

(İnsanların en çok ibadet edeni, en çok Kur'an okuyandır.)[Deylemi]

(Kur'an-ı kerim okuyup, ezberleyen, helalini helal, haramını haram bilen, Cennete girer. Ayrıca 
[müslüman] akrabasından, hepsi de Cehennemlik olan on kişiye şefaat edip, onları Cehennemden kurtarır.) [Tirmizi]

Kur’an-ı kerimin fazileti
Sual:
 Kur’an-ı kerim okumanın fazileti nelerdir?
CEVAPKur’an-ı kerimi öğrenmek, öğretmek ve okumak çok sevaptır. Kur’an-ı kerimi tecvide uygun öğrenmeli ve her gün az da olsa, okumaya çalışmalı! Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:

(Evlerinizde Kur’an okumayı artırın! Kur’an okunmayan evin hayrı azalır, şerri çoğalır, o ev halkına darlık gelir.) [Dare kutni]

(Kur’an okunan evin bereketi artar. Kur’an okunmayan ev, bereketsiz olur.) [Darimi]

(Kur’an okuyun! Çünkü kıyamette şefaat eder.) [Müslim]

(Kur’an ehli, Cennet ehlinin reisleridir.) [Hakîm]

(Kur’an okuyanlar, Cennet ehlinin ârifleridir.) [Darimi]

(Kur’an okunan ev, gök ehline, yerden yıldız göründüğü gibi görünür.) [Beyheki]

Kur’an okumayı unutmak
Sual:
 Kur’an okumayı öğrendikten sonra, okumasını unutmak ve ezberlediği sureleri unutmak günah mıdır?
CEVAPEvet, ikisi de günahtır. (İ. Ahlakı)

3 Ekim 2011 Pazartesi

Peygamberimiz'den(s.a.v) Hayat Prensipleri (Hadis Demeti)


- Şüphesiz, Allah amellerin ancak katıksız olanını, rızası talep olunarak yapılanını kabul eder. (Sünen-i Nese-i)

- Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza değil kalbilerinize bakar. Çünkü sözler, işler ve davranışlarınız, ancak niyetlere göre değer kazanır veya değer yitirir.
- Amellerin en faziletlisi az da olsa devamlı (ve ihlaslı) olarak yapılanıdır. (İbn Kesir)
- Sizin için korktuklarımın en korku verici olanı, küçük şirktir ve (o) riyadır. (M.Mesabih)
-kişi kalkıp namaz kılar, (ancak Allah’a beğendirmek için değil de) bakan insanlardan ilgi görmek için namazını güzelce kılar. (İbn Mace)
- (Çok iyi biliniz ki insanların beğenisini kazanmak için) Kur’an okuyanlar (ve onunla amel eden kişiler) içinde Allah’ın hiç mi hiç sevmedikleri de Çıkar sağlamak ve görev kapmak için yönetici kadroların çevresinde dolaşanlardır. (İbn Mace)
- Kim bir mü’minin (Maddi ve manevi) sıkıntılarında bir üzüntüsünü giderirse Allah’da kıyamet gününde onun (hatalarının sebep olacağı) bir sıkıntısını giderir. (el-Camiu’s-Sağir)
- İnsanların en üstün derecelisi Allah’ı zikredendir. (Ramüzu’l Ehadis)
- En büyük amel Allah’ı zikretmetdir. (İbn Mace)
- Allah acizliği kınar. (acizliği benimseme. Acelecide olma) iyice düşün ve gereken araştırmayı da yap. Galebe çalındığın; çıkmaza girdiğin zaman da: “Hasbiyallah ve ni’mel vekil” (Allah bana yeter, O ne güzel vekildir) de (M.İ. Kesir)
- Her bir vakit namazın sonunda otuz üç defa: Sübhanallah, Elhamdü lillah, Allahü Ekber, deyin. Sizleri hiç kimsenin ulaşamayacağı manevi yüceliğe erdirir.( Buhari)
- Allah’ın en çok sevdiği söz, “Süphanellah ve bihamdih”’dir. (Et-Tac)
- (La havle ve la kuvvete illa billah) zikri cennet hazinelerinden bir hazinedir. (Allah’ın güç ve kuvveti üzerinde hiçbir güç ve kuvvet yoktur. (İbn Mace)
- Namazını kılıp oturunca, Allah’a layık olduğu şekilde hamd et, bana da salat getir. Sonra dilediğin gibi Rabbine dua et. (Duan) kabul olunur. (S.Tirmizi)
- Dua rahmet kapılarının anahtarı, mü’minin silahı, dinin direğidir. Dua ibadettir. İbadetin özüdür. (S.Tirmizi)
- Allah’ı büyük tanıyıp dilinizle de bunu ifade ediniz ki Allah’ta günahlarınızı bağışlasın. (Müsned)
- Allah katında en sevimli amel, ölünceye kadar dilin, Allah’ın zikri ile meşgul olmasıdır. (Beyhaki)
- Farzları yerine getirdikten sonra, Allah’ın en çok sevdiği amel bir Müslüman’ı sevindirmektir. (Taberi-Kebir)

- Ateşin odunu yediği (yaktığı) gibi, hased de iyilikleri yer. (yok eder) Su ateşi söndürdüğü gibi sadaka da kötülükleri söndürür. (yok eder) Namaz mü’minin nurudur, oruç da cehenneme siperdir (İbn Mace)
- Zenginlik mal çokluğu ile değil, asıl zenginlik gönül zenginliğidir. (Buhari, Müslim, Tirmizi)
- Sizden biriniz mutlaka Allah’a hüsn-ü zan ederek (şirkten başka dilediği bütün günahları affedeceğine yakinen inanarak ve rahmetinden ümit kesmeyerek) ölsün. (İbn Mace)
- Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın gazabı da anne ve babanın gazabındandır. (Tirmizi)
- iyiliklerin en iyisi, kişi babasının yerini aldıktan sonra baba dostlarının ailesini ziyaretle ilginin devam etmesidir. (Ebu Davud)
- Üç dua var, bunların kabul olunacağından şüphe yoktur. Mazlumun duası, misafirin duası, anne ve babanın evladına olan duaları. (Tirmizi)
- Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin. (İbn Mace)
- Kim ki üç tane kız çocuğu yetiştirir, güzel terbiye eder, evlendirir ve onlara iyilikte bulunursa, onun için cennet vardır. (Ebu Davud)
- Kimin kız çocuğu olup da onu canlı canlı (mezara) gömmez, hakaret etmez ve erkek çocuğunu ona tercih etmezse, Allah’ü Teala o kimseyi cennete koyar. (Ebu Davud, Tirmizi)
- Küçüğüne acımayan, büyüğüne saygı göstermeyen bizden değildir. (Tirmizi)
- Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz. (Buhari Ebu Davud, Tirmizi)
- İyilik yapmak suretiyle fakirlerin yanında bir yatırımınız bulunsun. Çünkü kıyamet günü zenginlik sırası onlarındır. (Hilye-Ebu Nuaym)
- Bildiğini yaşamak suretiyle Allah’tan kork. (Tirmizi)
- Genişlik anında da sıkıntı anında da Allah’tan kork. Nerede olursan ol, Allah’tan kork, kötülüğün peşinden iyilik yap ki, onu silsin, insanlarla da iyi geçin. (Tirmizi, Darimi, Müsned)

1 Ekim 2011 Cumartesi

Cennette Rabbimizi Görmek Nasıl Gerçekleşecek ?

Bir hadis-i şerifte buyurulur ki;

Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."
Ebû Hüreyre (r.a.)

Peyamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil Allah: Ben iyi kullarım için hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insanın kalbinden geçmeyen şeyler hazırladım, buyurdu." Allah'ın kitabında bunu tasdik eden delil şu ayettir: Artık yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne sevinçler saklandığını hiç kimse bilemez.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 5050

Ebu Hureyre (r.a.)