18 Ağustos 2012 Cumartesi

Bayram Namazı Nasıl Kılınır (Video Anlatım)

Bayram Namazı Ramazan ve Kurban bayramının birinci günü kılınır. Namazdan sonra bayram hutbesi okunur. Bayram namazı 2 Rekattir, cemaat ile camide kılınır, vacip bir namazdır. Yılda iki dini bayramımız vardır:Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı
Bu namazların ikisinin de kılınış şekli aynıdır. Tek fark Ramazan bayramı namazını kılıyorsak: “Niyet ettim ALLAH rızası için Ramazan Bayramı Namazını kılmaya” diye niyet ederiz. Kurban bayramını kılıyorsak: “Niyet ettim ALLAH rızası için Kurban Bayramı Namazını kılmaya” diye niyet ederiz.
Bayram namazı 2 Rekat 9 Tekbir ile kılınır. 5 Tekbir birinci rekatta. 4 Tekbir de ikinci rekatta olmak üzere 9 tane tekbir alınır.
İzleyerek öğrenmek istiyorsanız buyrun:


15 Ağustos 2012 Çarşamba

Sabah ve Akşam Yapılabilecek Duâlar

Bu konuda beş Hadis-i Şerif'i Sizlere aktarmak isteriz:


Osman b. Affân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Bir kimse her gün ve her gece üç kere: “İsmi anılıp O’nun adına hareket edildikçe yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremediği her şeyi duyan ve bilen Allah adıyla…” derse hiçbir şey ona zarar veremez. (İbn Mâce, Dua: 27)


Sevbân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim akşam olduğunda: Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, Peygamber olarak Muhammed’den hoşnudum ben, salat ve selam ona olsun” derse bu kimseyi memnun etmesi Allah üzerine bir hak olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) akşamleyin şöyle buyurmuştur: “Biz ve tüm evren Allah sayesinde akşama ulaştı. Eksiksiz tüm övgüler O Allah’a mahsustur. Ondan başka ilah yok sadece tek olarak o var onun ortağı da yok.”
Râvî diyor ki: Bu konuda şöyle söylediğini de zannediyorum: “Evren tümüyle onundur. Her türlü eksiksiz övgüler ona aittir. O’nun her şeye gücü yeter. Ey Allah’ım senden bu gece ve sonraki gecelerin hayrını dilerim. Bu gece ve sonraki gecelerin şerrinden de sana sığınırım. Tembellikten ve ihtiyarlığın bunaklığından, Cehennem ve kabir azabından da sana sığınırım.” Sabaha çıktığında da aynen bu duâyı okurdu: “Biz ve tüm evren Allah’ın sayesinde sabaha ulaştık eksiksiz övgüler Allah’adır…” diye. (Müslim, Zikir: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) ashabına duâ öğretir ve şöyle buyururdu: Sabahladığınızda şöyle deyin: “Allah’ım senin izin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık ve yine senin izin ve yardımınla yaşar ve ölürüz, dönüşümüzde sanadır."


Akşama çıktığınızda da aynı şekilde: “Allah’ım senin izin ve yardımınla akşama çıktık ve sabahladık ve yine senin iznin ve yardımınla yaşar ve ölürüz, dönüşümüzde sanadır.” (İbn Mâce, Dua: 27)

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Ölünün Ardından Ağlamak ve Bunun Ölçüsü

 ÖLÜNÜN ARKASINDAN AĞLANABİLİR Mİ?
1002- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ölen kimse arkasından ağlanırsa azâb görür.” (Buhârî, Cenaiz: 32; Ebû Dâvûd, Cenaiz: 25)
 Bu konuda İbn Ömer ve Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Ömer hadisi hasen sahihtir. Bazı ilim adamları ölü arkasından ağlamayı hoş karşılamazlar ve “Ölü arkasından ağlanmakla azâblandırılır” derler ve uygulamalarını bu hadisle yaparlar.
İbn’ül Mübarek diyor ki: Ölen kimse sağlığında ağlanmamasını duyurmuş ise kendisine bir şey olmayacağını ümit ederim.
1003- Ebû Musa el Eş’arî’nin babasından bize naklettiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse ölür de arkasından ağlayıcıları vah vah desteğimiz vah vah efendimiz ve benzeri ifadelerle ağlarlar ise o cenaze başına iki melek görevlendirilir ve itip kakarak sen böyle miydin derler.” (İbn Mâce, Cenaiz: 54; Buhârî, Cenaiz: 32)
 Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
 ÖLÜ ARKASINDAN AĞLAMANIN BİR SINIRI VAR MIDIR?
1004- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.): “Ölen kimse kendisine ağlandığı takdirde azâb görür.” Bu rivâyeti duyunca Âişe dedi ki: Allah İbn Ömer’e acısın affetsin gerçekten yalan söylemedi ama herhalde yanıldı çünkü Rasûlullah (s.a.v.) ölen bir Yahudi için şöyle demişti: “Ölen kimse azâb görüyor arkasındakiler de ona ağlıyorlar.” (Buhârî, Cenaiz: 43; Müslim, Cenaiz: 10)

1005- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), Abdurrahman b. Avf’ın elinden tutarak son anlarını yaşamakta olan oğlu İbrahim’in yanına vardılar. Peygamber (s.a.v.) çocuğunu kucağına aldı ve ağladı. Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf; Ağlamayı bize yasaklıyor ve kendiniz ağlıyorsunuz ha dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben sadece dengesizce ve bağırarak ağlamaktan dolayı yasakladım. Yani musibet anındaki dengesiz sesleri, yüzlerin tırmalanmasını, yaka paça yırtılmasını ve şeytanca gürültüsü durumundaki sesleri…” Bu hadis daha uzuncadır. (Tirmîzî rivâyet etmiştir.) 
 Tirmîzî: Bu hadis hasendir.

1006- İbn Ömer’in “Dirilerin ağlaması yüzünden ölü azâb görür” sözü Âişe’ye hatırlatıldı O’da şöyle dedi: Abdurrahman’ın babasını Allah affetsin yalan söylemedi fakat unuttu veya hatalı konuştu. Çünkü; “Rasûlullah (s.a.v.), Yahudi bir kadının kabri yanından geçti ve: Onlar ölü için ağlıyorlar o ise kabrinde azâb görüyor” buyurdular. (Buhârî, Cenaiz: 33; Müslim, Cenaiz: 10)
 Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.