(Öncelikle belirtmek isteriz ki; hiçbir siyasi parti ile bağımız yoktur. Zira ilmi çalışmalar yapan kimseler olarak siyaset üstü bir konumda olduğumuzu bildirmek isteriz.)
Bir gün bir adam diğerine sorar:
- Dostum 2 evin olsa 1'ini bana verir misin ?
+ (çekinmeden) Tabii ki veririm!
- 2 araban olsa 1'ini bana verir misin ?
+ Tabii ki veririm!
- Peki 2 tavuğun olsa 1'ini bana verir misin ?
+ Bak onu veremem. Çünkü şu an 2 tavuğum var.
- Dostum 2 evin olsa 1'ini bana verir misin ?
+ (çekinmeden) Tabii ki veririm!
- 2 araban olsa 1'ini bana verir misin ?
+ Tabii ki veririm!
- Peki 2 tavuğun olsa 1'ini bana verir misin ?
+ Bak onu veremem. Çünkü şu an 2 tavuğum var.
Bugün bir kısım Müslümanlara, "İslam için en fazla ne gibi bir fedakarlık yapabilirsin ?" diye sorsan; "Canımı! malımı! her şeyimi veririm!" diye cevap alırsın çoğunlukla.
Ama gel gör ki; Sırf Müslüman oldukları için öldürülmek istenip de bu ülkeye sığınan SURİYE'lilerle vatanını paylaşmak konusundaki fikirleri aynen yukarıdaki fıkradaki gibidir bir kısım kimsenin.
Halbuki Allah, Kur'an-ı Kerim'de, ölüm tehdidi ve dinlerini yaşayamayışları sebebiyle, Medine'lilere sığınan muhacirlere karşı Medine'lilerin durumunu, bize ibret olsun diye mealen şöyle anlatıyor:
"Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." (Haşr Suresi-9)
Selam ve dua ile.