9 Ocak 2014 Perşembe

Mevlid Kandili 22-23 Aralık 2015 - Peygamberimizin(a.s.m) Doğum Yıldönümü





"

Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ, 107)


İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.

O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:

"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler."

(Âl-i İmrân, 164)


Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.

Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O'nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.

O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:



"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler."
(Sebe, 28)

 İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O'nu örnek almak, Kur'an'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)'nın ifâdesiyle O'nun ahlâkı Kur'an'dı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kur'an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:




"Andolsun, Allah'ın rasûlünde sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır." (Ahzâb, 21)


Bu geceyi nasıl ihya edelim?

Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.

O'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.

Unutmayalım...

Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilahiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...



"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın..."
(Âl-i İmrân -31)



alıntı: biriz.biz

14 yorum:

  1. ALLAH cc sizden razı olsun emeginize saglık alıntı yaptım hakınızı helal edin

    YanıtlaSil
  2. Lütfen çağrı kardeşinıze dua edeın rabbım dualrımı kabul eder inş. hepımızn ıyı guzel mutlu olcağımz dualrımz kabul olur. rabbım bızı kotulklerden umutszluklardan mutsuzluklardan uzak durar temız bır ruhla salıhh ınsalar olarak çıkarz ınsllha karsınızaa hayırlı gunler sımdıdn allah hepinizden razı ola ınsalar

    YanıtlaSil
  3. Mevlid kandiliniz hepinizin mübarek olsun.
    http://alper-baysal.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. tum islam aleminin mevlid kandilini kutlarim Allah bizi efendimizin izinden gidenlerden eylesin. Amin

    YanıtlaSil
  5. Tüm islam aleminin kandilini kutlar allah hazreti Muhammed Mustafa SAV şefaatina nail kılsın bizleri, emeğinize sağlık arkadaşlar sizlerden de allah razı olsun bende alıntı yaptım hakınızı helal edin / AFGHANİSTAN

    YanıtlaSil
  6. "İşlerin en kötüsü sonradan ihdas edilenlerdir." (Müslim, Cum'a, 43)

    "Sonradan ihdas edilen herşey bid'attır." (İbn Mâce, Mukaddime, 7)

    "Her bid'at dalalettir." (Müslim, Cum'a, 43)

    "Din namına sonradan ortaya çıkarılan şeylerden sakının. Gerçekten sonradan ortaya çıkarılan herşey bid'attır ve her bid'at de sapıklıktır. Bu durumda sizin yapmanız gereken şey, benim sünnetime ve birer hidayet ve irşad rehberi olan halifelerimin sünnetlerine sarılmanızdır." (Ebû Dâvud, Sünnet, 5)

    "Kim benim bir sünnetimi ihya ederek insanların onunla amel etmelerine vesile olursa, o insanların kazanacağı sevaplardan hiçbir şey eksiltmeden onların sevaplarının bir katını almış olacaktır. Kim de bir bid'at icat ederek onunla amel edilmesine sebep olursa, o bid'at ile amel edenlerin yüklenecekleri günahlardan hiçbir şey eksiltmeden onların günahlarının bir katını yüklenmiş olacaktır." (İbn Mâce, Mukaddime, 15)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de bidati hasene vardır . Bunu yapmakta mahsur yokturr.

      Sil
  7. Müslim'den gelen diğer bir rivyaette de şöyle denilmiştir. "Her kim emrimize (ahkâm-ı dinimize) uygun olmayan bir amel işlerse o ameli merdûddur, başına çalınır."

    "Uygun olmayan" lafzına dikkatinizi çekerim. Peygamberimiz(s.a.v)'in doğumu sebebiyle ümmet sevinip salavatlar getiriyor, adına iltifatlar içeren yazılar okuyor. Ki bu dine zarar veren veya fitneye konu bir durum değildir, güzel bir iştir.

    YanıtlaSil
  8. "Her bid'at dalalettir." (Müslim, Cum'a, 43)

    Dikkat edersen hadisin başında 'her' denilmiş çünkü Allah'ın dini, Kuran'ın indirilmesinin bitişiyle Peygamberimiz hayattayken tamamlanmıştır.
    Peygamberimiz hayattayken müslümanlara bugün benim doğum günüm bana çokça salavat getirinmi dedi?
    Bu bid'atlar müslümanlara sanki sadece o günlerde camiye gidin veya peygambere sadece o gün salat ve selamda bulunun,hatırlayın algısı veriyor buda islama ve müslümanlara zarar veriyor. Halbuki İslam bir hayat tarzıdır bu hayat tarzıda 4-5 güne sığdırılamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşim peygamberim hiç arabaya binmedi diye; şimdi biz binsek bidat mı OLUYOR...? Bu nasıl mantıksızlık. Ayrıca salavat getirmek, Allah'ın Kur'an'daki emri Biz kandilde salavat getirsek bidat mı oluyor bu Nasıl mantıksızlık

      Sil
  9. Abdullah ibn Ömer r.a ise şunları buyurur : insanlar güzel görseler bile bütün bid’atler dalâlettir.


    http://gurabaislam.blogspot.com/2010/01/bidat-uzerine.html

    YanıtlaSil
  10. Bu konuyu biraz araştırayım. Seneye icabında yayınlamam bu yayını da kaldırırım. Allah razı olsun.

    YanıtlaSil
  11. “ Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. (Böyle davranırsanız) Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Rasulü’ne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur “

    AHZAB : 70-71

    YanıtlaSil
  12. Müslümanlar kendi hayatlarında doğum gününü kutlamazlar.Ancak neden peygamberimize gelince peygamberin yapmadığı birşeyi dinin içine özel bir gün olarak koyarlar? bu bence birazda rüşvetçilik

    YanıtlaSil