Değerli
Müslümanlar,
Yüce
Allah’ın insanlığa gönderdiği İslam dini kemale ermiş, nimet tamamlanmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v.), Veda Haccını ifa
ederken özelde ashabına, genelde bütün insanlığa şöyle seslenmişti: “Ey İnsanlar! Biliniz ki, içinde
bulunduğumuz bu şehir, bu gün ve bu ay nasıl mukaddes ve dokunulmaz ise
canlarınız ve mallarınız da öylece dokunulmazdır. Cahiliye devrindeki her türlü
faiz kaldırılmıştır. Ayağımın altındadır...”1

Yüce Yaratıcımız bizlere pek çok helal kazanç yolları göstermiştir.
Ancak, kazanma hırsı bizi zaman zaman haram ve haksız kazanca sevketmektedir.
Allah’ın yasakladığı gelirlerden biri de faizdir.
Nitekim
Allah Teala Kur’an’da, “Alışverişi helal, faizi haram kılarken, faizi
mahvedeceğini, sadakayı bereketlendireceğini”3
bildirmiştir.
Ayrıca: “akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını vermemizi emrederken, faizli
işlemlerden elde edilen gelirin sadece rakam olarak yükselebileceğine, ancak
bunun asla artmayacağına, zekatın ise kat kat bereketlendirileceğine vurgu yapmıştır.”4
Bir
tarafta tüketim esaslı bir hayatın cazibesi ve bu cazibeye kapılarak yapılan
hesapsız harcamalarla zor durumda kalan, kredi kartlarının limitlerini
zorlayarak bütçesini altüst eden, böylece bunalıma giren, aileleri dağılan hatta
intihar eden insanlar, diğer tarafta da haksız kazançlarla servetine servet
katan kişilerin bulunduğu bir toplumda yaşıyoruz. İnsanlar arasındaki bu uçurum
arttıkça sevgi, vefa, kardeşlik, merhamet gibi erdemler kaybolmakta, bunların
yerini hırs, öfke, intikam vb. duygular almaktadır. Bu durum ise toplumsal
barış ve huzur için büyük bir tehlike haline gelmektedir.
Allah Teala bizlere, Kur’an’da
huzur ve barışın ilkelerini bildirmiştir. Unutmayalım ki, geçici olan bu dünya,
sınav yeridir. Bâki olan ise “Mal ve evladın fayda vermediği”5 ahirettir. Hesabını veremeyeceğimiz
her türlü haksız kazançtan kaçınalım ki, hesabımız kolay, varacağımız yer
mutluluk yurdu olsun. Sözlerimi yukarda metnini okuduğum ayet-i kerimenin meali
ile bitiriyorum: “Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten
inanıyorsanız, mevcut faiz alacaklarınızı terk edin. Eğer böyle yapmazsanız,
Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız,
anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başka-larına haksızlık etmiş olursunuz,
ne de başkaları size haksızlık etmiş olur…” 6
1- Müslim,
Kitabu’l- Hac, 147
2- İslam
Ansiklopedisi, c.12, s.110
3- Bakara,
2/275 - 276
4- Rum,
30/37-40
5- Şuara,
26/88
6- Bakara,
2/278-279
0 yorum:
Yorum Gönder