9 Eylül 2013 Pazartesi

İÇKİ İÇMENİN ZARARLARI (AYET VE HADİSLERLE)

Aziz ve Muhterem Mü’minler!

İslam dini, sayacağım beş şeyi korumayı hedef almıştır. Bu beş şeyin korunması istemiş ve emretmiştir.

1. Aklı Koruma, 2. Nesli Koruma, 3. Dini Koruma, 4. Nefsi (Canı) Koruma, 5. Malı Koruma.

Bu sayılan beş hususun korunması itibariyle insan varlığının korunmasıdır. Hayatın devamı ve saygın olan insan unsurunun saygınlığını korunmasını; bunlara bağlı olarak görmüştür.

Hutbemin başında okumuş olduğum ayet-i kerimede Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, kısmet, ok ve zarları (piyango) şeytanın işinden birer pisliktir. Bunlardan kaçınınız ki, kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 3/90)
Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (SAV) de hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Sarhoşluk veren her şey şaraptır. Ve her şarap da (içki de) haramdır.” (Tergib ve Terhib, c.3, s.253

"Çoğu sarhoşluk veren içkinin azı da haramdır" (İbn Mâce, es-Sünen, 2/l124) 

Allahü Teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana, taşıyana, kendisine götürülene ve parasını yiyene lanet etti. [İbni Mace]

Buğdaydan da, arpadan da, kuru üzüm ve baldan da içki olur. Ne ki sarhoş eder, o haramdır. Onlardan sizleri nehyederim. [Ramuz]
İslam dini korunması gereken beş şeyden biri olan aklın korunmasına özellikle içkiyi yasaklayarak başlamıştır.

Allah’ın çeşitli nimetlerinden istifade etmekteyiz. Sayısız nimetler arasında birkaç maddenin haram olduğunu düşündüğümüz zaman, bu haram olanların da insanlığın sıhhat ve sağlığı için haram kılındığını rahatça anlayabiliriz.

İnsan sağlığına zararı, toplum hayatına verdiği ızdırabı dolayısıyla haram kılınan maddelerden biri de içkidir. Yıllardır lehine bir tek kelime dahi söylenmemiş olan içkinin yuvaları yıktığı, nesilleri bozduğu herkes tarafından bilinmektedir. Yüce Peygamberimizin her fenalığın anası olarak nitelendirdiği içkinin insanı dünya ve ahirette rezil rüsva ettiği bir gerçektir.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Sizden biriniz bir kötülük gördüğü zaman onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalben buğz etsin, nefret etsin. Buna da imanın en zayıfıdır.”

Buradaki “el” den maksat, güç, kudret, yetki, emir ve kanun gibi manalara gelmektedir. Ve yapılan hareket, yanlış adım, “el” ile düzeltilmiştir.

Sonuç olarak şunu belirtelim ki; toplum inançlı, ruhen ve bedenen sıhhatli ve dinamik gençlerle ayakta durur. Fikren ve bedenen olgun bir nesil bir milletin en sağlam dayanağıdır. Beyni uyuşturulmuş, böylece enerji ve gençlik heyecanı, hizmet gayret ve azmini yitirmiş bir nesil ise o milletin yok edilmesi demektir.

Şu halde Aziz Müslümanlar!

Nefse uymaktan sakınalım. Allah’ın ve Peygamberin emirlerine uyalım. Emirleri ışığında dünyamıza renk katalım. İçki ve uyuşturucu gibi zararlı şeyleri kullanmamakla birlikte kullananları uyaralım. Kötülükten uzak, haramlardan arınmış tertemiz, örnek bir cemiyet oluşturalım.

VEHBİ AKŞİT

0 yorum:

Yorum Gönder